Yağma davası: Mehmet Ali Ağca, Mehmet Ali Aslan olmuş
Papa 2’nci Jean Paul’e yönelik suikast girişimi ile dünya gündemine oturan, gazeteci Abdi İpekçi suikastının faili Mehmet Ali Ağca, yağma suçundan da yargılanmaya başlandı. Ağca’nın soy ismini Aslan olarak değiştirdiği ortaya çıktı.
İstanbul’un Bahçelievler’de bir kişinin evini tehditle aldıkları iddiasıyla haklarında dava açılan Mehmet Ali Ağca’nın da aralarında bulunduğu 5 sanığın “yağma” suçundan yargılanıyor.
Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Mehmet Ali Aslan (Ağca), Gökhan Erdal, Muhittin Erdal ve Reyhan Erdal katıldı. Duruşmada müşteki Gökhan Soylu ile taraf avukatları da hazır bulundu. Mahkeme heyeti, sanık Ahmet Çetin hakkındaki yakalama emrinin infaz edilmediğini tutanağa geçirdi. Duruşmada savunma yapan sanık Mehmet Ali Aslan (Ağca), hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, müştekiyi ve sanıkları tanımadığını öne sürdü.
Erzurumlu olduğunu ve geçmişte restoran işlettiğini bildiği “Ayhan” adlı kişinin aracılığı ile olaya konu evi satın aldığını savunan Aslan (Ağca), Ayhan’ın hatırı için bu evi satın aldığını söyledi.
AA’nın haberine göre sanık Aslan (Ağca), sanıklardan yalnızca Ahmet Çetin’i “Ayhan” adlı kişinin yanında gördüğünü dile getirerek, “Ahmet Çetin’in bu dairenin satın alınması ile ilgili bir tavsiyesi olmadı. Bu işe doğrudan Ayhan aracılığı ile girdim. Daireyi yanlış hatırlamıyorsam 110 bin lira civarında bir paraya satın aldım. Ödemeyi elden yaptığımı hatırlıyorum. Ayhan’ın ricası üzerine kısa bir süre sonra bu evi sattım. Ne kadara sattığımı hatırlamıyorum. Satıştan bir süre sonra Ayhan beni arayarak evi satan kişinin evin ucuza satıldığını söyleyerek 1 milyon lira istediğini, vermememiz halinde bizi yakacağını’ söylemiş. Ayhan bu kişiden ‘tefeci’ olarak da bahsetti. Öğrendiğim kadarıyla Ayhan’ın müşteki ile ticareti varmış. Ben kesinlikle müştekiyi tehdit etmedim. Beraatime karar verilmesini istiyorum” diye konuştu.
Duruşmada savunma yapan sanık Reyhan Erdal da bahsi geçen dairenin daha önceden annesi adına kayıtlı olduğunu ve borcu nedeniyle bunu sattığını anlattı.
Daha sonra evin sanık Mehmet Ali Aslan (Ağca) tarafından satışa çıkarıldığını öğrenince almak istediğini dile getiren Erdal, “Bir kısım ödemeyi babam elden nakit yaptı, bir kısmı için de ben kredi kullandım. 115 bin lira karşılığında bu evi satın aldım. Müşteki ile amcam Muhittin Erdal arasındaki ticari ilişkiye dair benim bir bilgim yoktur. Mehmet Ali Aslan’ın bu evi ne şekilde edindiğine ilişkin bilgim yoktur. Beraatimi isterim” dedi.
Diğer sanıklar savunmalarında suçlamaları reddetti.
Müşteki Gökhan Soylu ise bahsi geçen taşınmazın Muhittin Erdal’ın kendisine borçları karşılığı devredilmediğini ve bu taşınmazı, bedelini elden ödemek suretiyle satın aldığını söyledi.
Sanık Mehmet Ali Aslan’ın bu daire için kendisiyle görüşmek istemesi üzerine daha önce duyduğu için gitmek durumunda kaldığını anlatarak, “Bakırköy’de bir ofiste görüştük. Sanık Mehmet Ali daireyi devretmemi istedi. Ben bu daireyi parasını vererek edindiğimi belirterek isteği kabul etmedim. Sanık daha sonra beni tehdit etmeye başladı. ‘Ailen çocuğun var hiç korkmuyor musun?’ dedi. Başka bir görüşmede sanıklardan Ahmet Çetin görüntülü olarak Mehmet Ali Ağca’yı aradı. Mehmet Ali bana ‘tapuyu devretmezsen olacaklardan sorumlu değilim’ dedi. Evimin yerini, çocuklarımın kaçta işe gidip geldiğini, bizi daha önce takip ettirdiğini söyledi. Yapılan tehditlerden korktuğumdan taşınmazı Mehmet Ali’ye devretmek zorunda kaldım. Sanıktan korktuğum için daha önce şikayetçi olmadım.” ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine tekrar söz alan sanık Aslan “Ben 2015-2022 yılları arasında 5-6 tane gayrimenkul aldım 1,5 milyon dolar değerinde. 2 artı 1, harabe vaziyette bir ev için böyle bir iş içerisinde olamam. Ayhan adlı kişi beni tuzağa düşürerek, böyle bir olayın içerisine soktu.” dedi.
Mahkeme, bir sonraki celsede tanıkların dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Mehmet Ali Aslan (Ağca), Reyhan Erdal, Muhittin Erdal, Gökhan Erdal ve Ahmet Çetin’in “Birden fazla kişi tarafından birlikte yağma” suçundan ayrı ayrı 10 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. (HABER MERKEZİ)