Sokak Hayvanları İçin Yasa İnisiyatifi Açıklama Yaptı
(İSTANBUL) – Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi adına yapılan açıklamada, insanların sokak hayvanları ile yüzyıllardır bir arada yaşadığı anımsatılarak, “Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı Meclis’ten geri çekilene kadar her gün sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır” denildi.
Sokak hayvanlarının gerektiğinde “uyutulmasını” da içeren yasa teklifinin TBMM’ye geleceği haberleri üzerine İstanbul Beşiktaş’ta açıklama yapıldı. Yaşam İçin Yasa İnisiyatif adına yapılan açıklamayı Öykü Yağcı okudu.
Açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı, AKP, iktidarın küçük ortakları olan gerici siyasi partiler ve Tarım Bakanlığı tarafından öne sürülen ‘tecrit ve katliam odaklı’ yasa tasarısına karşı, sokakta yaşayan köpekleri, yani mahalle sakinlerimizi savunmak için buradayız, tek bedeniz” sözleri ile başlayan açıklamada, “‘Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli’ gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik ‘etik dışı ve kanun dışı’ uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“‘Artık yeter’ demek için yine sokaklardayız. Çünkü; Hayvanlarla birlikte içine çekildiğimiz nefret örgütlenmesi yeni değil. 2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz. Yıllardır ismini hak etmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ ilkesini temel alan 6. maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ve iktidar partisiyle -tabiri caizse- ‘daimi bir mücadele içindeyiz’. Hayvanları ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, bizzat onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor! Halkın oylarıyla seçilmiş vekiller, bizzat bizi kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ediyor.
Toplumsal huzura ve barışa zarar veren bu suni gündemleri ise; taraflı medya kuruluşlarını, yandaş gazetecileri ve parayla tutulmuş trol çetelerini devreye sokarak yapıyorlar. Bireysel silahlanmayı hedefleyen, provokasyon ve dezenformasyonla köpekleri ve yaşam savunucularını canavarlaştıran ama bir türlü kapatılmayan sözde dernekler de, adeta sözcülük yapıyor. Yetkililer, Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel başka hiçbir ‘hayati’, hatta ‘ölümcül’ sorun yokmuş gibi, kendi sorumsuzluklarını, suçlarını, ihlal ve ihmallerini örtmek için hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedefe koyuyorlar”
“Suçu köpeklere atamazsınız”
“Asıl sorumluların, 20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakım ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyeler olduğu” ileri sürülen açıklamada, “suçu köpeklere atamazsınız” denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdivenaltından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız. Barınaktan hayvan sahiplendirme bilincini aşılamayan, hayvanlarla beraber yaşamanın yükümlülükleri konusunda sistemli bir şekilde farkındalık ve eğitim çalışmaları yapmayan yerel ve merkezi yönetimlerin yükünü köpeklere atamazsınız. Halihazırda yasalara aykırı şekilde işleyen dev ‘toplama merkezlerinin’ ihalelerine ve inşaatlarına halkın vergileriyle binlerce dolar harcayan ve bu tesisleri ‘ölüm kampları’ şeklinde kullanan belediye başkanlarının rant hırslarını köpeklerden çıkaramazsınız.
Geçici bakımevlerinde ve toplamalar sırasında hayvanlara yönelik şiddet ve işkence fiillerinde bulunan belediye çalışanlarının, veteriner hekimlerin ve emri veren belediye başkanlarının ‘soruşturma engeline takılmadan yargılanmasına’ engel olan iktidarın ve siyasi partilerin ellerindeki kanı köpeklere bulayamazsınız.
Hayvana zulmedenlere ‘yatarı olmayan, ertelenebilen, iyi hal indirimi uygulanan ve para cezasına çevrilebilen’ caydırıcılıktan uzak göstermelik hapis cezalarını, ‘devrim gibi yasal düzenleme’ güzellemesiyle sunan vekilleri, katilleri aramıza salan cezasızlık sistemini köpeklere karşı kullanamazsınız. Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz! Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesile aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek”