Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi’nde Türkiye ile ilgili kabul edilen kararlara ilişkin, “Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber, iş birliğimizin seçici bir anlayışla, bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu, mütekabiliyet çerçevesinde, AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız” açıklamasını yaptı. Açıklamada ayrıca, “Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir” denildi.
Dışişleri Bakanlığı, 17-18 Nisan 2024 tarihlerinde Brüksel’de yapılan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi’nde Türkiye ile ilgili kabul edilen kararlara tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
“17-18 Nisan 2024 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi’nde ülkemize ilişkin kabul edilen kararlar, AB’nin ülkemize ve küresel gelişmelere dair stratejik vizyon eksikliğinin yeni bir örneğidir.
Zirve sonuçlarında ülkemizle iş birliği ve karşılıklı fayda sağlamaya yönelik bir ilişki geliştirilmesinin AB’nin stratejik menfaatine olduğu vurgulanmaktadır. Buna karşın, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı/AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell ve AB Komisyonu tarafından hazırlanan AB-Türkiye ilişkilerine dair Ortak Bildirimde yer alan tavsiyelere ilişkin somut bir karar alınamaması ciddi bir tutarsızlıktır.
“TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNİ KIBRIS MESELESİNE İNDİRGEYEN ANLAYIŞTAN VAZGEÇİLMELİ”
Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir. Çok yönlü Türkiye-AB ilişkilerini Kıbrıs meselesine indirgeyen anlayıştan vazgeçilmesi gerekmektedir. Böylesi bir zihniyet, Kıbrıs sorununa veya diğer bölgesel ve küresel meselelere olumlu ve yapıcı bir katkı sunamaz.
Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber, işbirliğimizin seçici bir anlayışla, bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu, mütekabiliyet çerçevesinde, AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız.”