Özlem SARSIN
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Üyesi ve ASO Gıda Sanayi Genel Müdürü Sorgun Özbalcı, İzmir İTOB Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 3 fabrikada kuru kayısı, incir, üzüm, domates, dut, kapari, fındık ve bölgede yetişen diğer ürünlerin işlenmesi ve paketlemesini yaptıklarını belirtti.
2023 yılında yaklaşık 400 milyon TL ciro elde ettiklerini kaydeden Özbalcı, 2024 yılında satışlarını yüzde 30 oranında büyütmeyi hedeflediklerini anlattı. Özbalcı, sektörün daha fazla ihracat ve istihdam yapabilme potansiyeline sahip olduğunu belirterek, emek yoğun bir sektör oldukları için, son zamanlarda yapılan düzenlemelerle işçilik maliyetlerinden ve enflasyonla uyumsuz giden döviz kurlarından olumsuz etkilendiklerini vurguladı.
Üreticimizi destek alımlarıyla koruyoruz”
Kaliteli ürün elde edebilmek için anlaşmalı üreticiler ile çalıştıklarını vurgulayan Özbalcı, iklimde yaşanan olumsuzlukların geçtiğimiz yıl rekolteyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Öngörülemez olumsuzlukların üreticileri de zor duruma sürüklediğini söyleyen Özbalcı, “Mesela geçtiğimiz yıl yaşanan deprem felaketinde, bölgedeki kayısı üreticileri zor günler yaşadı. Depremin ilk haftalarında ticaretin durmasıyla fiyatı düşen bir kuru kayısı piyasası yaşadık.
Bölgedeki üreticilerden alımlarımızı durdurmadık, hatta ucuza ürün almak isteyen ithalatçılara karşı üreticimizi koruduk, dik durduk, istikrarı sağladık. Kuru incir rekoltesinde ise iklim nedeniyle miktar sıkıntısı vardı, sezon olması gerekenden erken bitti. Ağustos ayında bastıran aşırı sıcaklar ve Eylül yağışları kurumakta olan ürünleri olumsuz etkiliyor. Bu yüzden de kuru incirde ihracat fiyatları 4 dolardan 7 dolara seviyelerine çıktı” dedi.
“Artmayan döviz kurlarıyla ihracat riske girer”
Özbalcı, ‘’Türk ihracatçısının en büyük problemi bozulan faiz-döviz- enflasyon üçlü dengesinin içinde sürekli zarar etmesidir” diyerek, şunları söyledi; “TL bazında hammadde ve işçilik giderleri artıyor ama döviz kurlarının enflasyon oranında artmaması, döviz bazında satış fiyatlarımızın artmasına ve ihracat pazarlarımızı kaybetmemize yol açıyor.
Yıllardır 3 dolar civarında satılan kuru kayısıya şimdi 6-7 dolar fiyat veriyoruz ve bu da talebi olumsuz etkiliyor. Aynı şey incir ve üzüm için de geçerli. Bilhassa sanayi mamulü olarak kullanılan kuru üzümde şu anda en pahalı ülkelerden biriyiz, satışlar durma noktasına geldi. Çünkü ortalama 1,5 dolara satılan kuru üzüm artık neredeyse 3 dolara yaklaştı. Yurt dışındaki müşterilerimiz fiyatları çok yüksek buluyor.
Türk ihracatçısının yılmadan çalışarak yeni pazarlar bulması, ürün işleme standartlarını AB standartları nın üstüne çıkarması ve Türkiye’nin kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm ve fındıkta lider üretici ülke olması yine de şimdilik bize bir avantaj sağlamakta. Kuru incirde dünya toplam ihracatının yüzde 80’ini yapıyoruz, kuru kayısıda aynı şekilde yüzde 75 ile lideriz. Üzüm ve fındıkta dünya ihracatın yüzde 60’ını yapıyoruz. Fakat bu yüksek enflasyon maliyetleriyle ve artmayan döviz kurlarıyla sürdürülebilir ihracat yapmanın riske girmesi an meselesidir.”
Ana ihracat pazarları olan Avrupa’daki durgunluğun da tüketim alışkanlarını değiştirdiğini ve zorunlu olmayan gıda ürünlerine karşı öteleme yaşandığına da işaret eden Özbalcı, sadece Avrupa değil tüm dünyada yaşanan yüksek faizlerin ve düşen tüketimin sektörü olumsuz etkilediğini vurguladı.
“İhracatçı KOBİ’lere asgari ücret desteği 5 bin TL olmalı”
Kuru meyve sektöründe işletmelerin, işçilik ücretlerinin döviz bazında brüt 830 dolar seviyesine gelmesi ve enflasyonla uyumlu artmayan döviz kurları nedeniyle zarar ettikleri de söyleyen Özbalcı, 2024 yılının sektör açısından zor olacağının altını çizdi.
Özbalcı, “Hem uygun krediye ulaşmadaki zorluklar, hem de dövizdeki baskı ihracatçıyı üzecek. Asgari ücrete yapılan son zamlar, sektörümüzde ciddi zarara yol açtı. Ayrıca uygulanan sıkı para politikası nedeni ile bizim sektörde de şirket kapanmaları başladı veya farklı sektörlere yönelenler oldu. Maalesef işten çıkarmalar da yaşanıyor.
Tekstil ve kuru meyve sektörü gibi el emeği yoğun sektörler bir süre sonra tabiri caiz ise kol kesmeye başlayacak. Çözüm ise, en azından 2024 yılı boyunca asgari ücrete uygulanan devlet desteğinin yükselmesi. Brüt 25 bin lira asgari ücrete 700 TL destek çok az. Bu destek işçi başına mesela imalatçı ve ihracatçı KOBİ’lere 5 bin TL olmalı” diye konuştu.